Sosyal Medya ve Reklamlarınızı Yönetirken Hata Yapmadığınıza Emin misiniz?

Sosyal Medya ve Reklamlarınızı Yönetirken Hata Yapmadığınıza Emin misiniz?

Sosyal medyada harika bir kampanya hazırladınız ve birçok geri dönüş bekliyorsunuz. Kampanyanızla onlarca potansiyel müşteri elde etmeyi ümit ederek çok da para harcadınız fakat durum pek de istediğiniz gibi gitmedi. Yani ya hedeflediğiniz sayılara ulaşamadınız ya da hiç dönüş alamadınız. Bu yüzden de reklam için ayırdığınız bütçeyi boşa harcadınız. Peki bu sizce de Google veya Facebook ta reklam verirken bir hata yapmış olma ihtimaliniz olduğunu anlamak için oldukça maliyetli bir yöntem değil mi? Belki de aşağıda bahsedeceğimiz noktalardan birine dikkat etmemiş olabilirsiniz… Canınızı sıkmanıza hiç gerek yok, çünkü yalnız değilsiniz. Sosyal medya reklamlarıyla ilgili herkesin doğru olduğunu düşündüğü birçok yanlış var.

Kıymeti az bilinse de en önemli sermayeniz zamanınızdır

Öncelikle ilk açıklığa kavuşması gereken konu, sosyal medya kullanımı çoğu zaman ücretsiz olsa da bu, mecraların ücretsiz reklam alanları olduğu anlamına gelmez. Çoğu işletme ürün veya hizmetini sosyal medya üzerinden tanıtmak için uzun süreler harcıyor. Fakat tahmin edilenin aksine, mecralar yapılan paylaşımları herkesin önüne sermiyor. Örneğin; Facebook ve Instagram sayfanızı beğenen kişilerin çok az bir kısmı paylaşımlarınızı görür. Bu açıdan bakacak olursak harcarken en çok dikkat etmeniz gereken sermaye zamanınız. Bir işletmeyle ilgili en büyük zarar, geri kazanılması mümkün olmayacağı için zamandır. Bu yüzden zamanınızı doğru şekilde harcadığınıza emin olun.

Hedef, tam on ikiden vurmak. Peki hangi hedefi?

Reklam verme aşamasına geldiğinizde planlanmış bir stratejiniz yoksa, reklamlarınız birkaç tesadüf dışında hiçbir amaca hizmet etmeyecektir. Hedeflerinizi, taktiklerinizi, hedef kitlenizi ve hangi kaynaklara yatırım yapacağınızı önceden belirlemeniz gerekir. Sosyal medyada verilen reklamlarla ilgili hatalar genellikle daha yolun en başında yani, hedef belirleme sırasında yapılır. Çoğu zaman da herkesin aklına ilk gelen “benim ürünümü/hizmetimi herkes görsün!” fikridir. Çok coşkulu görünse de bu fikir maalesef en büyük yanlışlardan biri… Bir kampanya hazırlamadan önce kendinize sormanız gereken basit bir soru ile bu hatayı bertaraf etmek mümkün. Sorumuz; Bu kampanyanın amacı nedir? Bu basit soruyla daha fazla müşteri çekmek, sadece ürün veya hizmetinizi satmak ya da marka bilinirliğinizi artırmak gibi bir hedef belirleyerek reklamınızı bu hedefi en iyi karşılayacak kitleye yönlendirmeniz mümkün. Hedefiniz ölçümleyebileceğiniz bir şey değilse, kampanyanızı zaten başarısızlığa hazırlamışsınız demektir.

 

Bir marka olarak, tüm sosyal medya platformlarında var olmak eğer bunu yapabilecek imkân ve zamanınız varsa en iyisidir. Fakat eğer tüm platformlarda yer almaya gayret gösterirken asıl hedef kitlenizin olduğu platformda olması gerekenin altında bir bütçe ile yer alıyorsanız, ürününüzü veya hizmetinizi istediğiniz noktaya taşıyamayabilirsiniz. Yani en doğrusu bir anda her platformu kullanmak yerine, hedef kitleniz neredeyse oraya daha çok ağırlık vererek çalışmalarınızı ilerletmek olacaktır. Bunun için de hedef kitle analizi yaparak potansiyel ve mevcut kitlelerinizi belirledikten sonra kendinize daha doğru bir sosyal medya yönetim şekli belirleyebilirsiniz. Araştırmalarınız sonucunda çizdiğiniz yol haritası sizi birden fazla platformu kullanmaya ikna ettiyse unutmamanız gereken bir konu daha var. Tüm platformların kendine göre farklı özellikleri ve gereksinimleri vardır. Bunlara hâkim olmadan hazırlanan bir kampanya da istenen sonucu getirmeyecektir. Ne de olsa kimse yarısı kesik bir görsele veya açılmayan linklere güven duymaz…

 

Diyelim ki tam hedefinizdeki kitleye kendinizi göstermeyi başardınız. Peki onlardan ne istediğinizi biliyorlar mı? Yani karşınızdaki kişiye ürününüzü veya hizmetinizi satmak mı, tanıtmak mı, göstermek mi istiyorsunuz? Tabii reklamınıza “beni satın al” yazmak çok net bir ifade olsa da, ne kadar harekete geçireceği tartışmalı bir konu. Kullanıcıyı sizin istediğiniz şekilde harekete geçmesini sağlayacak bir mesaj ile aksiyona geçirmek ve bu mesajı da doğru vermek ürününüzü veya hizmetinizi daha kullanıcı dostu bir hale getirecektir. Örneğin kıyafet satıyorsanız “Hemen Satın al” yerine “Fırsatı Kaçırmayın” gibi bir mesaj, kullanıcının harekete geçmesi için daha teşvik edici olabilir.


Gizlilik ve Çerez Politikası